Unutmanın varlığı asla kanıtlanmamıştır. Tek
bildiğimiz, bazı şeylerin
istediğimiz zaman aklımıza gelmediğidir.
Friedrich
Nietzsche
Sayfa
Sayısı: 376
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Yabancı
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Yabancı
Dünyada nadir görülen ve tanı koymanın çok zor olduğu bir hastalıkla
savaşan gazeteci Susannah Cahalan, Beynimdeki Yangında kendi öyküsünü kaleme
alıyor. Delirmenin ve unutmanın yaşamında boşluklar oluşturduğu Cahalan, bu
boşluğu doldurmak için okurlarla birlikte geçmişinin peşine düşüyor.
"Başlangıçta yalnızca karanlık ve sessizlik vardı.Gözlerim açık mı? Merhaba? Ağzımı mı oynatıyorum ya da bu soruyu yöneltecek biri mi var, emin olamıyorum. Hiçbir şey göremeyeceğim kadar karanlık. Gözlerimi kırpıyorum, bir kez daha kırpıyorum ve bir kez daha. Karın boşluğumda kötü bir şey olacağına dair bir his var. Biliyorum."
"Başlangıçta yalnızca karanlık ve sessizlik vardı.Gözlerim açık mı? Merhaba? Ağzımı mı oynatıyorum ya da bu soruyu yöneltecek biri mi var, emin olamıyorum. Hiçbir şey göremeyeceğim kadar karanlık. Gözlerimi kırpıyorum, bir kez daha kırpıyorum ve bir kez daha. Karın boşluğumda kötü bir şey olacağına dair bir his var. Biliyorum."
Beynimdeki Yangın; çabuk okunan, merak
uyandıran, sürükleyici ve
önemli bir kitap.
Dr.
Mehmet Öz
Gazeteci Susannah Cahalan kolundaki tahta kurusu ısırıklarından
çok rahatsız olur ve bunu paranoya yapmaya başlar.
İşler ilk olarak tahta kurusu ısırıklarıyla başlar ama Susannah
zamanla baş dönmeleri, mide bulantıları ve göz kararmaları da yaşamaya başlar
ama başlarda çok önemsemez.
Hatta bunun nedeninin kullandığı doğum kontrol bandından
olduğunu düşünür ve kadın doğum doktorunu arar.
Kadın doğum doktoru nöroloğa görünmesini ister Susannah’ın, bu
arada sol kolunda uyuşma başlayan Susannah’ın test sonuçlarında hiçbir sorun
çıkmaz.
Ta ki sevgilisi Stephen’ın kollarında nöbet geçirene kadar.
Kitabı ilk elime aldığımda gerçek bir hikaye olması kesinlikle
benim için bir artı puandı elbette.
Kitabı okumaya Cuma günü başladım ve Pazar günü olmadan bitirdim
o kadar sürükleyici ki elimden bırakamadım.
Okurken bir çok yerde Susannah’a üzüldüğümü belirtmem lazım.
Açıkcası bu tarz kitaplar çok ilgimi çekmezdi ama yazar kitabı o
kadar güzel hikayeleştirmiş ki okurken bir çok tıp terimi ile karşılaşsam da
hiç sıkılmadım.
Yazar önsözünde belirttiği gibi bir çok şeyi hatırlamıyor
özellikle de hastaneye yattığı andan itibaren ama babasının tuttuğu günlükler
sayesinde kitapta bu bölümleri de okuyabiliyorsunuz.
İsmi geçen doktorları da tek tek araştırdım Google’dan ve kitabı
okurken canlandırmada daha etkili oldu diyebilirim :)
Özellikle kitabın sonunda yazarın başına gelen aynı hastalıktan
muzdarip çocuğu olan Nesrin Şahin’den bahsedilmesi de dikkatimi çekti.
Eğer siz de henüz alıp almamakta kararsızsanız sıkılmadan
okuyacağınız bu kitap kesinlikle tavsiyedir :)
Teşekkürler Yabancı Yayınları
27.03 | Colored Books – Alıntılar
27.03 | Okuma Köşem - Yorum
28.03 | Kitap Kurdu Böjük – Yazarla Söyleşi
28.03 | Kitap Prensesi – Yorum
27.03 | Okuma Köşem - Yorum
28.03 | Kitap Kurdu Böjük – Yazarla Söyleşi
28.03 | Kitap Prensesi – Yorum
29.03 | Colored Books-
Yorum
30.03 | Okuma Köşem - Yazarımızı Tanıyalım
30.03 | Sanat Nehri-Yorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder