9 Haziran 2015 Salı

Ellen Marie Wiseman-Ardımda Kalanlar Bitti..






Sayfa Sayısı: 440
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Yayınları


Çıkmazdaysa yüreğiniz, hikâyemi dikkatli okuyun, belki de bu sizin hikâyenizdir…

Hiç uçurumun kenarında olduğunuzu hissettiniz mi? Ya da ayaklarınızın altındaki kaya parçalarının koparak düştüğünü… Ben artık öyle hissediyorum ve gitgide karanlığa düşüyorum. İhanetin en ağırını en yakınlarımdan gördüm. Anne ve babamdan… Tek suçum, onların isteklerine boyun eğmememdi. Tek suçum, onların değil de yüreğimin seçtiği adamı sevmemdi… Neden insanlar kendileri gibi olmayanı ötekileştirir ki? Bu başkaldırımın bedelini çok ağır ödüyorum. Bir akıl hastanesine kapatıldım. Tüm hayatım çalındı benden. Sevdiğim adam… Dünyaya getireceğim çocuğum belki de… 

Ne zormuş insanın kendinde olduğunu ispat etme çabası. Ve artık aklım yerinde mi bilmiyorum ama yüreğimin hâlâ aklı başında. Buradan kurtulmak istiyorum. Gün yüzüne kavuşup rüzgârın saçlarımı savuruşunu hissetmek, denizin tuzlu kokusunu içime çekmek istiyorum. Tek ümidim bu yazdıklarımı birinin bulması. Ne kadar zaman alır bilinmez, fakat bu satırları okuyacak kişiye sesleniyorum: Benim adım Clara Elizabeth Cartwright ve bu, benim hikâyem. Seçim senin, ya hikâyeme ortak ol ya da diğerleri gibi görmezlikten gel beni… Ardımda Kalanlar, anlattıkları ve karakterleriyle kurgu ürünü olsa da hikâyenin çıkış noktası gerçeğe dayanmaktadır. Tüm gizemleri içinde barındıran, duygu yüklü bu kitabı gözyaşları eşliğinde bitirdiğinizde, kendinizi sorgulamadan edemeyeceksiniz… 

"Muhteşem bir kurguya sahip olan Ardımda Kalanlar, tüm okul ve halk kütüphanelerindeki yerini almalı." 
-Voya, Lindy Gerdes-





Bir gün kapı çalar ve elinize çok güzel bir şekilde

 paketlenmiş bir kargo geçer.

İçini açarsınız ve gördükleriniz karşısında çok mutlu 

olursunuz.

Hele de kitabı okuduktan sonra duygularınız sizi mahveder.

İşte öyle bir şey..

Bu kitabı okurken o kadar çok duyguyu bir arada 

yaşadım ki.

Mutluluk, hüzün, sinir, merak hepsi bir arada.

Sırf ailesinin istediği adamla evlenmek istemediği için 

deli damgası yiyerek akıl hastanesine yatırılan Clara’nın

 hikayesini çok sevdim.

Yazar duyguyu o kadar iyi aktarmış ki kendimi yaşanan 

olayların içindeymiş gibi hissettim.

Kesinlikle ama kesinlikle tavsiyemdir..

*****

Kim bilir kaç dehşet verici anı, yapının bir parçası olarak tuğlaların, 

harcın, buzlu camların içine işlemiş, kan ve gözyaşlarına karışarak 

mühürlenmişti? Acı ve keder nasıl her zaman Izzy’nin bir parçası 

olacaksa işkence görmüş binlerce ruhun anısı da Chapin Hall’da ve 

Willard Akıl Hastanesi’nin çevresindeki binalarda yaşayacaktı. Böyle 

bir 

yer kayıp yaşamlardan ve sevilen kişilerden geriye kalan bir hatıradan 

başka ne olabilirdi?



“Kendi isteğim dışında akıl hastanesine kapatıldım. Bana kalan tek şey

 aklım ve aklımın tamamen yerinde olduğu konusunda sizi temin ederim! 

Ben her dediğinize körü körüne inanıp hayvan gibi onları hapsetmenize

 izin veren diğer hastalarınız gibi değilim. Bir doktor bunu yapmamalı. 

Bu bir suçtur.”





1 yorum:

  1. harika merak ettim bu kitabı bakıcam bloğunuzu da takibe aldım bende bekliyorum :)

    YanıtlaSil