bu ara şehir dışından gelen misafirler falan derken bloga da pek uğramaz oldum açıkcası :) özlemişim kitap yorumlamayı. kitap okumaya devam ama yorumlamaya vaktim yok. neyse artık zamanım olur sanırım okullar da açılıyor malum. uzun zaman önce okuduğum bir kitap kış bahçesi
Arka Kapak
Çok satan Ateşböceği Yolu kitabının yazarından, bir anne ile kızları arasındaki karmaşık bağlara ve geçmiş ile gelecek arasındaki yıkılmaz bağa dair sürükleyici, yürek sızlatacak kadar etkileyici ve güzel bir roman. Bazen annenin geçmişine bir kapı araladığında, kendi geleceğini bulursun! Meredith ve Nina Whitson birbirine taban tabana zıt karakterlerdeki kız kardeşlerdir. Biri evde kalıp çocuklarına bakmış ve aile işinin başına geçmiş, diğeriyse hayallerinin peşinden gidip dünyayı gezmiş ve ünlü bir foto muhabir olmuştur. Ancak sevgili babaları hastalandığında bu birbirine yabancı iki kadın, kendilerini yine bir arada, şimdi bile kızlarına herhangi bir avuntu vermeyen, aşırı mesafeli anneleri Anya’nın yanında bulacaktır. Anneleriyle aralarındaki tek bağ, onun, çocukluklarında bazı geceler kızlara anlattığı bir Rus masalıdır. Ölüm döşeğindeki babalarınınsa, hayatındaki kadınlardan son bir arzusu vardır. Anya kızlarına bir masal anlatacaktır; yıllar önce başladığı ama hiç bitirmediği o masalı. Hem de bu kez sonuna kadar. Bu masal daha önce duydukları hiçbir şeye benzememektedir; altmış yıldan uzun bir zamanı kapsayan, savaş mağduru Leningrad’da başlayıp günümüz Alaska’sına kadar uzanan, sürükleyici, gizemli bir aşk hikâyesi. Nina’nın gerçeği açığa çıkarma konusundaki saplantısı, onları annelerinin geçmişlerinde, ailelerini tümüyle sarsacak ve tamamen değiştirecek bir sır öğrenecekleri, beklenmedik bir yolculuğa sürükler. İlk sayfasından son sayfasına kadar büyüleyen Kış Bahçesi, hem epik bir aşk hikâyesi hem de yaşamları kesişen kadınların detaylı bir portresi olması bakımından nadir bulunur bir eser. İlham verici şiirsel yazımıyla, son sayfa okunduktan uzun süre sonra bile okuyucunun aklından çıkmayacak. “Okuyucular, anne ve kızlar yakınlaştıkça hem gülmekten hem de ağlamaktan kendilerini alamayacaklar.” -Publishers
Weekly
Nina ve Meredith birbirinden tamamen farklı iki kız kardeştir. bu iki kız kardeşi bağlayan tek nokta ise anne ve babalarıdır. babaları kızları ne kadar çok sevmişse anneleri bir o kadar uzak durmuştur. anneleri ile tek paylaşımlar annelerinin anlattığı masallardır.
yıllar geçip ikisi de yetişkin olduktan sonra Meredith sorumluluk sahibi çocukluk aşkı Jeff ile evlenmiş ve iki kızı olmuştur ve Nina da çok başarılı bir foto muhabir olmuştur. babalarının ölümüyle bu iki kız tekrar buluşur. fakat babalarının ölmeden önce onlardan bir isteği vardır. o da annelerinin anlattığı bir hikayenin tamamını annelerine anlattırmaları.
esas hikaye böyle başlıyor kitapta. .şu sıcak yaz günlerinde okurken sizi içine çekiyor kış bahçesi. Rusyaya gidiyor üşüyorsunuz, Afrika da terliyorsunuz. adrenalin, heyecan, üzünti hepsini derinlemesine yaşıyor ve karakterlerin psikoljisine derinlemesine tanık oluyorsunuz.
kesinlikle okumanızı öneririm…