Sayfa
Sayısı: 528
Baskı Yılı: 2014
Yayınevi: Postiga
Aşkın en
derinden, inkâr edildiği yerden ortaya çıkışı! Kendilerini ve
birbirlerine
duyduğu aşkı çığlık çığlığa ve sessizce inkâr etseler de,
aşkları
ortalığı yakıp kavuruyor!
Alexander, hissiz, acımasız, yakışıklı, güçlü ve zengin… Daha küçücük
Alexander, hissiz, acımasız, yakışıklı, güçlü ve zengin… Daha küçücük
bir çocukken öğrendi bütün bu özelliklere sahip olabilmeyi. O hislerini
acımasızca rafa kaldırmış, kendi sonuna doğru ilerliyordu. Ama
bilmediği, her sonun bir başlangıca gebe olduğuydu. Heaven karşısına
çıktığında bütün inançları ters yüz olurken, kendi sonu birdenbire
başlangıcı olduğunda ne yapacağını elbette bilemezdi.
Heaven; masum, saf ve kırılgan bir papatya… Cennetten gelen bu
Heaven; masum, saf ve kırılgan bir papatya… Cennetten gelen bu
sessiz
melek, tüm korkularını kendine zırh yaparak kökleri ile tutunduğu
topraklarında, Alexander'ın fırtınasına karşı direnirken, bir aşk ateşi
yakmak için geldiğinde asla tek bir yananının olmayacağını
bilemezdi.Var
olmadığını zannettiği kalbi boğulurcasına çırpınırken soluksuz kalarak
tekrarladı: "Hissetmiyorum, hissetmiyorum, hissetmiyorum…"
Uzun bir
aradan sonra tekrar merhabalar.
Bloga
yazmasam da sanmayın ki okumuyorum. 2014 yılından 60 ve
2015
yılından şu
an itibariyle yorumlanmayı bekleyen tam 31 adet kitap var
.
Bir devlet
okulunda ingilizce öğretmeni olduğumu bilen bilir ama bu
sene
bir özel
okulda da derse giriyorum. Üstelik özel dersler de cabası.
Ayrıca bir
buçuk yaşında bir cimcime. Düşünün artık halimi.
Neyse yorum
yazmayı çook özledim. Artık geri döneyim dedim umarım
bundan sonra
daha düzenli buralarda olurum.
Arkadaşlarımın
çoğunun paylaşım yaptığı bir kitaptı Hissiz.
Uzun
zamandır Postiga Yayınlarından çıkan Türk yazarlarımıza bir şans
veriyorum ve
Hissiz de onlardan biriydi.
Beklentilerimin
çok çok ötesinde çıktı kitap.
Sabah elime
aldım ve öğle olmadan bitmişti.
Sürükleyici
ve daha ilk satırlarından itibaren sizi içine alan bir kurgusu
var.
Lemariz
Müjde Albayrak daha ilk satırlardan sizi yarattığı dünyanın
içine
çekiyor ve kitabın nasıl bittiğini anlayamıyorsunuz.
Yalnız
dipnot olarak yazmam gereken birkaç noktayı da es
geçemeyeceğim.
Postiga
yayınlarından okuduğum 6.kitap falan oldu sanırım. Yazım ve
basım
hataları o kadar yorucu ki. Ben, özellikle çok dikkat eden bir
insan olarak
, çok yordu. Yanlış kullanılan noktalama işaretleri ya da
yazım
yanlışları okurken resmen göz tırmalıyor. Sanırım tüm yorum
yazacağım
Postiga kitaplarında aynı şeye değineceğim.
Kitabın ana
karakterlerinden bir diğeri Adrian’ın hikayesini de çok
merak
ettiğim için Maske kitabını da sipariş etmiştim.
En kısa
zamanda onun da yorumu blogda olacak.
Kısaca kesinlikle tavsiyemdir :)
Tam
ağzını açıp konuşmaya başlayacaktı ki Heaven'ın bir yerlerden
bulup
buluşturup bir şeyler yazdığı kâğıdı okumak zorunda kaldı.
"Bu
evde yiyecek hiçbir şey yok! Sen nasıl yaşıyorsun burada?
Asabiyetinin
sebebi açlık olmalı."
"Ben evde yemem pek. Senin için alışveriş yaparız en kısa zamanda."
"Ama Adrian aç. O zaman bir şeyler sipariş edebileceğimiz bir yer
vardır
herhalde?"
Çok telekkür ederim ve kesinlikle basım hatalarının düzeltildiğini bildirmek isterim. Ne yazık ki ilk üç baskıda böyle bir talihsizlik yaşamak durumunda kaldım:( anlayışınız için çok teşskkür ederim:)
YanıtlaSil